“8. Altınkepenk Anadolu’dan Balkanlara Üreten Kadınlar” uluslararası kısa film yarışmasının ödül töreni yarın gerçekleşecek.
Sanayide, tarımda, eğitimde ve el sanatlarında üreten kadınları konu edinen yarışma, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği (ESDER) koordinatörlüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı, Yunus Emre Enstitüsü ve Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle düzenlendi.
ESDER Genel Başkanı Mahmut Çelikus, AA muhabirine, bu yıl yarışmanın 8’incisini düzenlediklerini belirterek, “Asıl olan esnaf ve sanatkarın görünürlüğünü artırmak. Onların yaşamını, yaşadığı sıkıntıları güzellikleri, zorlukları paylaşmak istedik. Bunun en kestirme ve etkili yolu görsellik, sinema, fotoğraf, tiyatro, hatta musiki. Bunların hepsiyle ilgili çalışmamız var. Sinemaya 17 yıl önce başladık. Bu yıl sekizincisini yapıyoruz. Ortalama iki yılda bir yapıyoruz festivalleri.” dedi.
Festivalde esnafı, esnafın yaşantısını, duygusunu, düşüncesini, topluma kattığı değerleri anlatmak istediklerine işaret eden Çelikus, her yıl farklı bir temayı işlediklerini kaydetti.
Çelikus, bugüne kadar “Paylaşmak güzeldir”, “Hayatın bir parçası esnaf”, “Alın teri”, “Sevgi, kardeşlik, üretim ve paylaşım şehri Beypazarı” başlıklarını ele aldıklarını dile getirerek, “Bu yılki temamız da Anadolu’dan Balkanlara Üreten Kadınlar. Balkan ülkelerini davet ettik. Filmler, yönetmenler ve oyuncular geldi. Türkiye’den çok sayıda film katıldı.” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın dört bir tarafından film geldi”
Festivale özellikle Anadolu ve Balkanlardan gelen yapımların kabul edildiğini vurgulayan Çelikus, kendilerine güzel filmlerin ulaştığını, yoğun katılım ve sonuçtan memnun olduklarını ifade etti.
Mahmut Çelikus, yarışmanın bu yıl sadece Anadolu ve Balkanlarla sınırlı olduğunun altını çizerek, “Çok çeşitli ülkelerden, Küba’dan, Moritanya’dan, Afrika’dan, hatta Filistin’den, özellikle İran’dan çok film geldi. Dünyanın dört bir tarafından film geldi.” diye konuştu.
Filmleri 8 dakika ile sınırladıklarına işaret eden ESDER Genel Başkanı Çelikus, “Aslında terminolojide 15 dakikaya kadar kabul görüyor ama giderek insanların algı süreleri kısalıyor. Biz başladığımızda belgeseller yarım saatti. Sonra 20 dakikaya, ardından 15 dakikaya düştü. Kısalıyor. İnsanlar uzun filmi izleyemiyor. Biz 8-10 dakikaya sınırladık.” değerlendirmesinde bulundu.
Çelikus, sinema tutkusunun henüz çocukken başladığını belirterek, “Ben sinemayı çocukluğumdan beri seviyordum. Babamın bir ortağı sinemacıydı, Ankara’da. Sinemaya ücret vermediğimiz, girişimiz ücretsiz olduğu için çok gidiyorduk.” dedi.
“Festivalde esnafı, zanaatkarı, alın terini, üretimi anlatmak istedik”
Esnafa verdiği öneme de dikkati çeken Çeikus, şunları söyledi:
“Bu festivalde asıl olan esnafı, zanaatkarı, alın terini, üretimi, o insanları anlatmak. Bugün toplumumuzda giderek esnaf sayısı düşüyor maalesef. Sosyolojide muazzam bir karşılığı var esnafın. Esnaf demek, güven, vefa, mahalle demek. Mahalle demek, kaynaşma, paylaşma, dayanışma demek. Bunları kaybedince mahalleyi kaybediyoruz giderek, esnafı kaybediyoruz. Dolayısıyla birçok güzelliği ve değeri de kaybediyoruz. Bunları yaşatalım, birbirimizin kıymetini bilelim. Esnaf, mahallenin ve müşterinin kıymetini bilsin. Müşteri de mahalle esnafının kıymetini bilsin. Bu aralarındaki sıcak içten bağ devam etsin diye bir mücadele veriyoruz.”
Mahmut Çelikus, 17 yıl önce üniversite öğrencilerinin katılımına açık olan daha sonra genele yayılan festivalin ilk gününden bugüne kadar bine yakın filme vesile olduğunu sözlerine ekledi.
Festivale katılan gençlerin bugün sektörde edindikleri yere de değinen Çelikus, “17 yıl önce başladığımız o gençlerle iftihar ediyoruz. (Bazıları) Şu an doçent oldular, profesör olma yolundalar. Birçoğu dizi çekiyor. Türkiye’de televizyondaki önemli dizilerin yönetmenliğini yapıyorlar. Hakikaten bunları seyrettikçe haz alıyoruz.” diye konuştu.
Törene katılanlara Filistin atkısı hediye edilecek
ESDER Genel Başkanı yarın akşam gerçekleşecek etkinliğe ilişkin şunları aktardı:
“Festivalin girişinde Milli Mücadele’de kadın fotoğraf sergisi olacak. Bu vatanı savunan ve yeri geldiğinde can veren, kan veren hanımefendilerin fotoğraf sergisi fuaye salonunda açılacak. Filistin atkıları hediye edeceğiz gelenlere. İstanbul Üsküdar’da yaşayan genç Filistinli bir yönetmen arkadaşı davet ettik. Kazananlara ödül vererek festivale dahil olacak. Filistin’den 9 film geldi ama temaya uymadığı için kabul edemedik. Tematik çekmenin böyle bir zorluğu var.”
Anadolu ve Balkan coğrafyalarındaki kadınların ekonomik kalkınmadaki yerini çekilecek kısa filmlerle vurgulamayı ve kadınları bu yarışma doğrultusunda bir nebze onurlandırmayı, mevcut kadın iş gücü potansiyelini daha üst seviyelere taşımayı hedefleyen yarışmaya Balkan ülkelerden 46, diğer ülkelerden 1182, Türkiye’den ise 231 film katıldı.
Yarışmada dereceye giren 6 filmden, birinciliği elde eden yapıma 40 bin lira, ikinciye 30 bin lira, üçüncüye 20 bin lira takdim edilecek. Mansiyon kazanan 3 eserin sahibi de onar bin liralık ödülün sahibi olacak.