ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Uyarısı ve Lazkiye’deki Saldırı
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye’deki istikrarsızlık konusunda uyarılarda bulunarak, “Yeni rejim birkaç hafta içinde çökebilir” şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından Lazkiye’de Rusya’nın kontrolü altındaki Hmeymim Hava Üssü’ne yapılan saldırıda, iki Rus askeri hayatını kaybetti. Saldırı sonrasında silahlı gruplarla Rus askerleri arasında çatışmalar yaşanırken üsten kalkan savaş uçakları, saldırı noktalarını bombaladı.
Şam’a bağlı silahlı güçlerin Lazkiye bölgesinde gerçekleştirdiği operasyonların ardından yüzlerce Alevi ailesi Rusya’nın Hmeymim askeri üssüne sığındı. Bu üsse dün silahlı bir grup İHA destekli saldırı düzenledi. Saldırıya karşılık verilmesiyle yaşanan çatışmalar sonucunda üs ve çevresinde çatışmalar meydana geldi ve saldırı amaçlı iki İHA düşürüldü.
Çatışma sabahın erken saatlerinde gerçekleşti ve dört ya da beş kişilik silahlı bir grup, üssün yakınındaki bir güvenlik noktasına saldırdı. Rus güçleriyle yaşanan çatışmada saldırganlardan dörtü öldürüldü. Bunun üzerine Rus askeri güçleri üssün çevresinde operasyon başlatırken elektronik savaş sistemleri de İHA’lı saldırıya karşı devreye girdi. Bölgeden gelen bilgilere göre, ölenlerin tamamının Özbekistanlı olduğu iddia edildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin İddiası:
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin iddiasına göre, saldırıyı düzenleyen silahlı grubun Savunma ve İçişleri Bakanlıklarına bağlı olduğu düşünülüyor.
Hmeymim Üssü ve Çevresinde Alarm Durumu:
Yerel kaynaklara göre, sabah saatlerinde havaalanı pisti etrafında yoğun silah sesleri duyuldu ve çatışmalar orta ve ağır makineli tüfeklerin kullanıldığı bildirildi. Bu sırada üs içinde hava saldırı sirenleri çalmaya başladı ve havalimanının çevresinde olası bir saldırı ihtimaline karşı tedbir alındı.
Rusya’nın sahilindeki hava savunma sistemleri ise dün, Tartus kırsalı üzerinde uçan bir insansız hava aracını düşürdü. Uçağın enkazı Şeyh Bedir kırsalının batısındaki el-Muşa ve el-Kafroun köyleri arasında bulundu.
Saldırganların Özbek Asıllı Olduğu İleri Sürülüyor:
Çatışmanın yaşandığı bölgeden roketler fırlatıldı ve kıyı kesiminde şiddetli patlama sesleri duyuldu. Özbek kökenli kişilerin çoğunlukta olduğu iddia edilen yabancı savaşçı grubun bu bölgede faaliyet gösterdiği ve saldırıyı düzenlediği belirtildi. Rus Hava Kuvvetleri ise saldırıya karşılık olarak bölgede birçok noktayı vurdu.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Açıklaması:
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, iki Rus askerinin hayatını kaybettiği Hmeymim üssü saldırısı sonrası yaptığı açıklamada, “Suriye’deki radikal grupların etnik temizlik yaptığını ve etnik, dini temelli katliamlar gerçekleştirdiğini” belirtti. Mart ayında gerçekleşen saldırılar sonucunda binlerce Alevi’nin hayatını kaybettiği biliniyor.
Şam’ın Kontrolünden Çıkan Grupların Saldırısı ve Örgütlerin Durumu:
Bazı kaynaklar, Şam’ın kontrolünden çıkmış silahlı grupların varlığına dikkat çekerek, saldırıyı gerçekleştiren grubun da bu kontrolden çıkan gruplardan biri olduğunu söylüyor. Yeni oluşturulan Saraya Ensar el-Sünne (Sünnilerin Askerleri) örgütü, öncelik olarak azınlıklara ve Lübnan’a doğru genişleme olarak açıkladığı saldırılar gerçekleştiriyor. Örgüt, Nusayriler, Dürziler, Rafıziler ve Kürt milisler gibi “mürted mezheplere” saldırmayı hedefliyor.
Örgütün Durumu ve İddialar:
Mısır menşeli basın kuruluşu An-Nahar, örgütün liderlerinden biri olan Şeyh Ebu el-Feth el-Şami ile iletişim kurduğunu ve örgütün varlığını doğruladığını belirtti. El-Şami, örgütün varlığını ve yayılımını teyit ettikten sonra rejimin yıkılmasından önce kurulduğunu ve mevcut koşulların örgütün nüfuzunu genişletme fırsatı sunduğunu açıkladı. Saraya Ensar el-Sünne’nin kıyı katliamlarındaki rolünü de belirterek, azınlıkların hedefinde olduğunu vurguladı.
Örgüt, Ahmed El Şara ve Heyet Tahrir eş-Şam lideri gibi isimleri “kâfir” ilan etse de şu aşamada askeri bir çatışmaya girmemenin ve dini azınlıklara odaklanmanın daha uygun olduğuna inanıyor.
Örgütün Durumu ve İddialarının Değerlendirilmesi:
Örgütle ilgili ortaya atılan iddialar arasında, “Bağımsız hareket eden silahlı grup” ve “hükûmet aparatı” olma ihtimalleri öne çıkarken, örgütün Telegram üzerinden faaliyet göstermesi ve şeffaf olmaması ülkede endişe ve korku yaratıyor.
Bugüne kadar açık bir şekilde faaliyet göstermeyen örgütün varlığı ve faaliyeti hakkında yeterli bilgiye sahip olunmaması, şu anda tartışmalara neden oluyor.