Home / Haber / Davutoğlu’ndan Abdullah Gül, Tansu Çiller ve kendisi için komisyona çağrı: Çözüm sürecinde Başbakan’dım, bu kadar aktif rol almış devlet adamları niye dinlenilmez?

Davutoğlu’ndan Abdullah Gül, Tansu Çiller ve kendisi için komisyona çağrı: Çözüm sürecinde Başbakan’dım, bu kadar aktif rol almış devlet adamları niye dinlenilmez?

T24 Haber Merkezi

Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eski Başbakan Tansu Çiller‘in de çözüm süreci komisyonda dinlenilmesi için çağrı yaparak, “Süreci fiilen yönetme erkinde bulunmuş Başbakanların, Cumhurbaşkanlarının davet edilmemesi komisyonun yansızlığına gölge düşürür” dedi. Davutoğlu, geçmişteki çözüm sürecinde başbakanlık yaptığı için de komisyonda konuşabileceğini ifade ederek, “Terörle mücadelede bu kadar aktif rol almış ve tecrübe kazanmış devlet adamları niye komisyona çağırılmaz?  Bu konuda herhalde Türkiye içinde ve dışında, hemen hemen herkes mutabık kalır ki çözüm süreci ve terörle mücadelede Başbakan, Dışişleri Bakanı olarak da başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgesel her sürecin içinde yer aldım son 20 yıl içinde” diye konuştu. 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun onun bir an önce görevini tamamlaması gerektiğini belirterek, suç kaydı bulunmayanların ülkeye dönüşünü temin etmek üzere bir yasal düzenlemenin gerekli olduğunu kaydetti.

ANKA’ya konuşan ve bu sürecin demokratikleşme paketiyle birlikte yürütülmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Kayyımların belediye meclisi seçimlerini anlamsız kıldığı, her an yargıya olan güvenin sarsıldığı ve yargı borsalarının oluştuğu bir yerde ‘terörü ortadan kaldırdım’ dediğinizde başka bir çatışmayı başlatmış olursunuz. Bunu yaparken demokratikleşme ile kamu düzeni arasındaki ilişkiyi de doğru kurmak lazım. Geçmiş çözüm sürecinde kamu düzeninde gösterilen zaaflar maalesef o dönem örgütün çözüm sürecinde verdiği taahhütleri yerine getirmemesine yol açtı” ifadelerini kullandı.

“Çok kritik bir süreç, 50 yıllık bir sorunun çözümü kolay olmuyor” diyen Davutoğlu, Meclis’teki komisyonun en önemli özelliğinin toplumun her kesimini, her siyasi yelpazeyi temsil etmesi olduğunu vurguladı.

“Komisyonun Öcalan’ı dinlemesi sürecin doğal akışını olumsuz etkiler”

“Komisyonun Abdullah Öcalan’ı dinlemesi gerektiği” yönündeki görüşlerin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Şu anda böyle bir girişimin, sürecin doğal akışını olumsuz etkileyebileceği kanaatindeyim. Yani toplumun algısı da önemli. Toplumun şu anda bu sürece bir desteği var. Eminim İmralı’da yapılan görüşmelerde de böyle bir talep gündeme gelmemiştir.

Çünkü bu sürecin ne kadar kritik olduğunu herkes biliyor. Zaten İmralı’dan gelen kanaatler, İmralı Heyeti tarafından komisyona ve ilgili taraflara bildiriliyor. Ama Türkiye’de bütün kesimler bu konuda bir müttefik olursa o ayrı bir konu ama şu anda sürecin çok dikkatli yürütülmesi lazım. İstismarlara yol açacak adımlardan da kaçınılması lazım.”

“Genel bir af yapılırken çok düşünmek lazım”

PKK üyelerine genel veya kısmi af getirilmesine ilişkin tartışmalar konusunda da Davutoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Eğer bu sürecin gerektirdiği bir düzenleme söz konusuysa ki söz konusu, çünkü ‘eve dönüş yasası’ diye dile getirilen; suça bulaşmamış, Türkiye Cumhuriyeti’nin adli kayıtlarında bir suç işlediği görülmeyen kişilerin ülkeye geri dönüşünü temin etmek üzere bir yasal düzenleme gerekli. Belli oranlarda siyasal suç niteliğindeki suçların, basına dönük suçların ve artık herkes tarafından kabul edilen ve sınırlarını çoktan aştığı düşünülen, çifte standart uygulandığını düşünen KHK ile ilgili düzenlemelerin yapılmasında toplumsal huzur bakımından fayda var.

Yani siyasal içerikli ve düşünce içerikli konularda bir düzenleme söz konusu olabilir ama genel bir af yapılırken çok düşünmek lazım. Çünkü her genel af bir adım sonrasında, eğer o af çocuk istismarcılarını, mafyatik yapıları da içeriyorsa geçmişte olduğu gibi başka yaralara sebebiyet veriyor. Bu konuda bir toplumsal konsensüse hepimizin ihtiyacı var.”

“Her sürecin içinde yer aldım”

Geçmişte çözüm sürecinde Başbakanlık yaptığı hatırlatılarak, komisyona davet edilseydi önerilerinin neler olacağının sorulması üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:

“Terörle mücadelede bu kadar aktif rol almış ve tecrübe kazanmış devlet adamları niye komisyona çağırılmaz? Bunu bir sormak lazım. Bu konuda herhalde Türkiye içinde ve dışında, hemen hemen herkes mutabık kalır ki çözüm süreci ve terörle mücadelede Başbakan, Dışişleri Bakanı olarak da başta Suriye ve Irak olmak üzere bölgesel her sürecin içinde yer aldım son 20 yıl içinde.

Görevleri bıraktıktan sonra dahi bu sene içinde Kuzey Irak’a yaptığım ziyaretler ve yurt dışındaki temaslarımda da herkes öncelikle ‘Bu süreç nasıl işliyor’ diye bize yöneltiyor soruları.

“Abdullah Gül, Tansu Çiller dinlenilmeli”

“Süreci fiilen yönetme erkinde bulunmuş Başbakanların, Cumhurbaşkanlarının davet edilmemesi komisyonun yansızlığına gölge düşürür. Sadece kendimi kastetmiyorum. 10’uncu Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, geçmişte 90’lı yıllarda fiilen bu süreçlerin içinde yer almış yaşayan başbakanlardan Tansu Çiller, herkes ön yargılı olmaksızın heybesinde ne varsa, zihninde ne varsa masaya koyması lazım.

Bu bir sınavdır Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı için. Bakalım komisyon bir oyalama alanı mı, gerçekten çözüme dönük bir süreç mi işletecek? Bir sınavdır.

Bakalım bu ülkenin son 20-25 yılında damgasını vurmuş siyasileri arasında ayrım yapılıp, birileri çağırılıp, birileri dışlanacak mı? Bunu burada göreceğiz. Komisyona katkım her zaman… Türkiye Büyük Millet Meclisi milleti temsil eder, çağrıldığım anda ben gelirim. 1

5 Temmuz Araştırma Komisyonu’na da aynı şekilde çok kapsamlı rapor vermiştim. Herhangi bir şahsi gündeme gelme kaygısı olmaksızın söylüyorum. Bu benim için değil Türkiye Büyük Millet Başkanlığı için bir sınavdır.

Kendi eski başbakanlarına, cumhurbaşkanlarına; Sayın Abdullah Gül’ü de katıyorum gelir gelmez o kendi takdiri; saygıları varsa, tecrübelerine, bilgisine güvenleri varsa komisyona çağrılmamız lazım.”