Haber7 – ÖZEL
Filistin-İsrail savaşı devam ederken İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Türkiye’ye geleceği açıklandı. Önümüzdeki günlerde gerçekleşecek kritik zirveyi Haber7’ye değerlendiren uzmanlar ABD’nin İran tehdidine ve Türkiye’nin bölgedeki caydırıcı gücüne dikkat çekti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir iki gün önce Ankara’da bir araya geldi.
Görüşmede İsrail-Filistin meselesi ve terörle mücadele konusunda ortak faaliyet yürütülmesi konuları görüşüldü. Bakanların görüşmesinin ardından Fidan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek üzere Türkiye’ye geleceğini açıkladı. İki liderin görüşmesinde, bölgede yaşanan tüm olumsuzlukların görüşülmesi bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yoğun yurtdışı diplomasisi hız kesmeden devam ediyor. İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçları sonrasında bölgede birçok ülke lideriyle görüşen Erdoğan, Ortadoğu da bir başka önemli rol oynayan İran’ın lideri ile görüşme gerçekleştirecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batılı ülkelerin İsrail zulmüne karşı sessiz kalmasını her platformda en sert şekilde dile getirdi. Müslüman ülkelerle tek tek görüşen ve Bağımsız bir Filistin Devleti kurulmasının doğru olacağını vurgulayan Erdoğan’ın, İran Lideri İbrahim Reisi ile görüşmesinin sonuçları şimdiden merak konusu oldu.
Konuyu Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ve Bitlis Eren Üniversitesi’nde görev yapan Doç. Dr. Adem Palabıyık Haber7’ye değerlendirdi.
KURŞUN: CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN CİDDİ BİR DURUŞ GÖSTERDİ
Konu hakkında Haber7’ye konuşan Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, ‘Uluslararası toplum İsrail lehine kararlar almaya devam ediyor, dolayısıyla Türkiye’nin İran ve komşu ülkelerle olan diyaloğu doğru ve yerindedir’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran lideri Reisi görüşmesi hakkında önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Zekeriya Kurşun şunları ifade etti:
“Türkiye 7 Ekim tarihinden bugüne kadar önemli diplomatik görüşmeler yaptı. En azından ateşkesin sağlanması için ciddi bir duruş göstererek sorumluluklar aldı. Tahmin ediyorum ki İran-Türkiye görüşmesinde Birleşmiş Milletlerin geçmişte dillendirdiği iki devletli bir yapının sağlanması konusunun yeniden müzakerelere açılması meselesi görüşülebilir. Zaten Türkiye’nin de talebi bu yöndedir.”
“İRAN DA FİLİSTİN KADAR TEHLİKEDE”
“İran’ın sorunu en az Filistin kadar büyük bir problemdir. Amerika donanma filosunun o bölgede olması büyük ölçüde İran’ı da tehdit ediyor. Öyle zannediyorum ki bu tehdidin doğurabileceği bölgesel sonuçlar da masaya yatırılacaktır. Bu tehdide karşı alınabilecek önlemler ve yaptırımlar iki liderin görüşme konusu olacaktır”
Türkiye-İran görüşmesini Haber7’ye değerlendiren Bitlis Eren Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Sosyolog Adem Palabıyık, Türkiye’nin bölgedeki caydırıcı gücüne dikkat çekerek, Ortadoğu’da barışın ve huzurun Türkiye garantörlüğünde olacağını ifade etti ve İran ile bölgede iş birliği yapılmasının önemini vurgulayan Palabıyık sözlerine şu şekilde devam etti:
“İSRAİL SURİYE’DE KARŞIMIZA ÇIKABİLİR”
“Türkiye olarak Suriye’de de varız, Astana sürecinde birlikteyiz, bu süreçte ayrı düşülmemeli. Çünkü İsrail, Suriye’de eninde sonunda karşımıza çıkacak. Suriye denklemi, İran, Rusya ve Suriye işbirliği ile çözülmelidir. Yoksa İsrail’in katliamları bitince kendisini hedef alan ülkelere de saldırılar yapması beklenebilir.
Irak’ın kuzeyinde ve Süleymaniye bölgesinde de çeşitli PKK unsurları faaliyetlerini sürdürüyor. Bu bölgelerdeki PKK unsurlarının İran’dan destek aldığı iddiaları yoğun bir şekilde dillendiriliyor. Bunun önüne geçilecektir. Şu an küresel siyasetin Ortadoğu etkisi şekilleniyor, buna yön verecek ülkeler özellikle İran ve Türkiye. Mısır’a güven ciddi anlamda azaldı. Diğer Kuzey Afrika ülkeleri ise iç savaşta. Körfez ülkeleri sürece dahil olmuyor. İran ile garantörlük süreci yürütülmesi gerekiyor.”
“BARIŞIN TEMİNATI TÜRKİYE OLACAKTIR”
“ABD’nin bölgeye gelişi ile birlikte alınan İran ile görüşme kararı çok önemlidir. Çünkü ABD direkt temas kuramayacaktır. Türkiye, garantörlük sürecinde de barışın ve iletişimin teminatı olabilir. Çünkü Türkiye her ülke ile görüşüyor. Rusya-Ukrayna krizindeki rolü üzerinden, İran-ABD ve İsrail denkleminde anahtar rol olacak.”
Türkiye’nin küresel siyasette ki aktif rolünden bahseden Adem Palabıyık, Ülkemizin garantör ülke olmasının sebeplerini dile getirdi.
“TÜRKİYE GARANTÖR ÜLKE OLMAKTA TECRÜBELİ”
“İran politikalarını bölgesel sürdürüyor, küresel siyasette Türkiye kadar etkin değiller. Türkiye ise küresel siyasette de etkin. Caydırıcı güç olarak Türkiye, garantör ülke olarak gözüküyor. Garantörlük sadece yöneticiler veya hukuken değil halklar arasında da olmalıdır. Sosyolojik açıdan Türkiye’nin Filistin halkı ile mevcut bağı Türkiye’yi bu anlamda güçlü kılmaktadır.
Türkiye’nin Bosna örneği de var. Bosna sürecinde Türkiye yine benzer bir garantörlük, yani eylem planı sunmuştu. Türkiye uluslararası hukuk konusunda birçok devletten tecrübelidir. Tüm bu deneyimler Türkiye’nin, bölgesinde ve dünyada etkisini arttırırken bugün de İsrail-Filistin çatışmasında garantör rol üstlenmesi, Filistin’de daha fazla can kaybının olmaması için büyük önem taşıyor.”