Denizli Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

Tarihi çağrının anatomisi: Öcalan, PKK ve değişen dengeler

Abdullah Öcalan'ın bugün kamuoyuna açıklanan çağrısına kadar geçen süreçte neler yaşandı? Öcalan'ın hayat hikayesi, Kürt sorunu ve yaklaşık 40 yıl önce kurduğu PKK ile ayrılmaz bir bütünlük içeriyor.

“`html

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Tarihi Gelişmeler

1 Ekim 2024 Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) açılışında, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimiyle el sıkıştı. 8 Ekim Salı günü TBMM’deki partisinin grup toplantısında Bahçeli, “Uzattığımız el ile gelin, ortak bir Türkiye partisi olalım. Gelin, teröre karşı birleşelim ve binlerce yıllık kardeşliğimizde kenetlenelim” ifadelerini kullandı.

Bahçeli’nin 22 Ekim Salı günü yaptığı “Öcalan Meclis’e gelsin, PKK’nın tarihe karıştığını duyursun” açıklamasıyla yeni bir sürecin başlangıcı işaret edilmiş oldu.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) temsilcileri, İmralı adasıyla yeniden görüşmelere başladı.

Son olarak 27 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilen görüşmenin ardından, 7 kişilik İmralı Heyeti, İstanbul’da düzenledikleri basın toplantısında Öcalan’ın çağrısını kamuoyuna duyurdu. Öcalan, PKK’ya kendi kongresini toplayarak kendilerini feshetme yönünde bir çağrıda bulundu.

Uzun yıllardır Türkiye’nin gündemini meşgul eden Abdullah Öcalan’ın kimdir?

BİR DÖNEM KAMU GÖREVLİLİĞİ YAPTI

BBC Türkçe’nin derlemelerine göre, Öcalan’ın siyasi kariyeri, 1960’lı yıllarda Ankara’ya gelişiyle başlayıp, 1970’li yıllarda PKK’nın kurulmasıyla devam eden ve 1980’ler ile 90’larda yaşanan çatışmalarla derinleşen bir yolculuk olarak öne çıkıyor. 1999 yılından bu yana İmralı Cezaevi’nde bulunan Öcalan, bu süre zarfında önemli bir figür haline geldi.

Öcalan, 1949 yılında Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinin Ömerli Köyü’nde doğmuştur. Ankara’da Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi’nde eğitim aldı ve bir dönem Diyarbakır’da kadastro memurluğu yaptı. Gençliğinde farklı siyasi eğilimlere yönelmiş olsa da sonunda sosyalizmi benimsedi.

DEVRİMCİ LİDERLERDEN İlHAM ALDI

Diyarbakır sonrasında kısa süreliğine İstanbul’a giden Öcalan, Kürt gençlerin kurduğu Devrimci Doğu Kültür Ocakları’nın (DDKO) etkinliklerine katıldı. 1971 yılında Ankara’ya dönerek Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne kaydoldu. Üniversite yıllarında Mahir Çayan gibi dönemin devrimci liderlerinden etkilendi. 1972’de kısa bir süre hapse giren Öcalan, bu süreçte Tokat Kızıldere’de öldürülen devrimcileri protesto etmek amacıyla bir bildiri dağıttığı için ceza aldı. Hapisten çıkmasının ardından, aynı yıl, sol görüşlü Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği’ne katıldı. Bir yıl sonra ise PKK’nın kuruluşuna zemin hazırlayan ilk toplantı Ankara’daki Çubuk Barajı’nda yapıldı. Bu toplantıda, Marksist-Leninist ideoloji ve bağımsız bir Kürt devletinin kuruluşunu savunan bir hareket olarak PKK’nın temelleri atılmış oldu.

PKK’NIN KURULUŞU

1977 yılından itibaren bu grup, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yayıldı. PKK, Türkçesiyle Kürdistan İşçi Partisi, 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde kuruldu ve Öcalan liderliğe seçildi. Örgütün ilk dönemlerinde çeşitli suikast eylemleri düzenlendi ve 1979 yılında Adalet Partisi milletvekili Mehmet Celal Bucak’a yönelik silahlı saldırı, ilk önemli eylem olarak kaydedildi. O yıllarda PKK, “Apocular” olarak tanınmaya başlandı.

KURULUŞ SÜRECİNDE DİKKAT ÇEKEN İSİMLER

Örgütün başlangıç döneminde öne çıkan başka figürler de vardı. Haki Karer ve Kemal Pir gibi isimler, kuruluş yıllarında yaşamlarını yitirdiler. Kesire Öcalan ise Ankara’ya yüksek öğrenim için gittiğinde Abdullah Öcalan’ın liderliğindeki gruba katılarak onunla evlendi. Zamanla ilişkileri sona ermesine rağmen, Öcalan’dan sıkça bahsedildi. Kesire Öcalan, daha sonra örgütten ayrıldı ve kamuoyundan uzak durmayı tercih etti. Ayrıca, PKK’nın şemsiye örgütü olan Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Eş Başkanı Cemil Bayık da bu dönemde önemli bir isimdi.

KAÇAK YOLLARLA SURİYE’YE GÖÇ

1970’lerin sonu ve 1980’lerin başında Öcalan, örgütsel konumunu güçlendirdi ve 1979 yılında kaçak yollarla Suriye’ye geçti. Burada Filistinli örgütlerin yardımıyla PKK militanları için eğitim kampları kuruldu. PKK, 15 Ağustos 1984 tarihinde Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçelerine yönelik geniş ölçekli saldırılara başladı. O dönem Başbakan Turgut Özal, bu durumu “üç beş çapulcu” ifadesiyle nitelendirmişti; ancak, bu çatışmaların resmi kayıtlara göre 40 binden fazla can kaybına yol açacağı gerçeği ortaya çıkmıştır.

1990’LARIN ÇATIŞMALI DÖNEMİ

1990’lı yıllar, yoğun çatışmaların yaşandığı bir dönem haline geldi ve pek çok insan hakları ihlali meydana geldi. 1993 yılından itibaren Öcalan çeşitli ateşkes çağrıları yaptı.

SÜREÇ İÇİNDE GÖRÜŞMELER

1998 yılında Türkiye, Suriye’den sınır dışı edilmesi için baskılarını artırmaya başladı. Öcalan, 9 Ekim 1998’de sınır dışı edilerek, Yunanistan, Rusya, İtalya gibi çeşitli ülkelere geçti; bu ülkelerden sığınma talebine olumlu yanıt alınamadı. Nihayetinde, 15 Şubat 1999’da Nairobi Havalimanı’nda yakalandı ve Türkiye’ye getirildi. PKK destekçileri ise, Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinden önce kendilerini ateşe verme gibi dramatik eylemler gerçekleştirdi.

ÖCALAN’IN YARGILANMASI

Öcalan’ın duruşması, 31 Mayıs 1999’da İmralı Adası’nda başladı. Duruşmalara kurşun geçirmez bir kafesten katıldı. Mahkemeden özür dileyen Öcalan, Kürt sorununu çözme niyetini ifade etti. Dokuz duruşmanın ardından mahkeme, “silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek” suçundan idam cezasına çarptırdı. 2002 yılında Türkiye’de idam cezasının kaldırılması nedeniyle müebbet hapis cezasına dönüştürüldü.

YENİ PARADİGMALAR VE GÖRÜŞMELER

Öcalan’ın tutuklanmasının ardından PKK’da krizler yaşandı; fakat örgüt beklenildiği gibi dağılmadı. 1990’larda PKK, ideolojik olarak değişimler geçirdi ve 1999 sonrası dönemde ulus devlet anlayışına eleştiriler getirmeye başladı. Öcalan, farklı teorik kaynaklardan beslenerek “demokratik modernite” anlayışını geliştirdi ve bunu bir paradigma değişimi olarak sundu.

2013-2015 yılları arasında devlet yetkilileriyle resmi olarak görüşmeler yapıldı. 2013 yılında Öcalan’ın İmralı’dan yayımlanan ilk fotoğrafı, resmi görüşmelerin başladığını gösterdi. Çözüm süreci çökünce, Öcalan’ın ismi yeniden gündemden düştü, ancak son zamanlarda Suriye’de yaşanan gelişmelerle uluslararası alanda yeniden öne çıkmaya başladı.

Fotoğraf: Gazete Duvar

ÖCALAN’IN ÇAĞRISI

Ekim 2024’te “süreç” tartışmaları yeniden gündeme geldi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Öcalan’ın Meclis’e gelmesi ve PKK’nın sonlandığını açıklaması gerektiğini ifade etti. Öcalan, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan mahkumların durumu için bir düzenleme olabileceğini de belirtti. Bu süreçte, Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde ve PKK’nın silah bırakmasında kilit bir rol oynayabileceği yönünde birçok analiz yapıldı. DEM Parti heyetleri İmralı ile yeniden görüşmelerini gerçekleştirdiler. 27 Şubat’ta yapılan son görüşmenin ardından Öcalan, PKK’nın sona erdiğini vurguladı ve örgüte kongresini toplayarak kendini feshetme çağrısı yaptı. 1978 yılında kurduğu PKK ile yıllardır tüm Türkiye’nin gündeminde kalan Öcalan’ın hayat hikayesinde örgütün tasfiyesi yer alacak mı? Bu sorunun yanıtı, gelecekte Türkiye’deki algısına etki edecek.

(ALINTI)

“`