Birkaç gün önce, ABD’nin New York kentinde yer alan The Whitby Hotel’de gerçekleşen Oppenheimer gösteriminin ardından Nolan, yönetmenliğini yaptığı film hakkında konuşmak için bilim insanları ve Oppenheimer’ın dayandığı Amerikan Prometheus kitabının yazarlarından Kai Bird’in de bulunduğu bir tanıtım paneline katıldı.
Oppenheimer filminde “ortaya koyduğu büyük bir teknolojik yeniliğin sonuçlarını dikkate almadığı için pişmanlık duyan bir adamın hikayesini” anlattığını ifade eden Nolan, bu hikaye ile “yapay zekânın geleceği” arasında bazı paralellikler olduğunu ifade etti.
Nolan, yapay zekânın, savunma altyapısına girmesinin karmaşık sonuçlara yol açabileceğini söyledi.
Meet the Press’in moderatörü Chuck Todd, Nolan’a Silikon Vadisi’nin filmden ne öğrenmesini gerektiğini sorduğunda: “Sanırım onlardan dikkate almalarını isteyeceğim şey hesap verebilirlik kavramıdır. “ dedi ve şöyle devam etti: “Teknoloji yoluyla yenilik yaptığınızda hesap verebilirliğin olduğundan emin olmalısınız. Son 15 yılda ‘algoritma’ gibi kelimelerin herhangi bir anlamlı veya matematiksel bağlamda ne anlama geldiğini bilmeden gevezelik eden şirketler yükselişte.”
Nolan, yapay zekâ sistemlerinin savunma alt yapısında kullanılmasıyla birlikte nükleer silahlar üzerinde de etkili olacağını belirtiyor. Ayrıca ünlü yönetmen yapay zekânın onu programlayan, kullanıma sokan ya da kullanan kişilerden apayrı bir varlık olarak konumlandırılması gerektiğini, sahip olduğumuz araçlardan bizim de sorumlu olduğumuzu vurguluyor.
Yönetmen; Oppenheimer filminin, yapay zekânın geleceği için uyarı niteliği taşıdığını vurguladı.
Nolan, yapay zekâ araştırmacılarının, istenmeyen sonuçlara yol açabilecek yeni teknolojiler geliştiren bilim insanlarının sorumluluklarının neler olduğunu söylemek için Oppenheimer filminin hikâyesine baktıklarını da ekledi.
Silikon Vadisi’nin şu anda yapay zekâ sorumluluğu üzerine düşünüp düşünmediği sorulduğunda ise Nolan, “Yaptıklarını söylüyorlar. Umarım böyle devam eder. Oppenheimer’ın hikâyesi bu sorulara kolay cevaplar vermiyor olabilir ancak uyarı niteliğinde bir hikâyeye hizmet ediyor.” diyerek film ve yapay zekâ teknolojileri arasındaki paralelliği bir kez daha vurguladı.
